Yavuz niçin doğuya sefer etti?
Evet, Yavuz doğuya sefer etti, Türk ve Müslüman devletlerle savaştı. Ancak Anadolu’da ve İslam dünyasında öyle bir düzen inşa etti ki, bugün o büyük dâhinin kurduğu Mekke, Medine ve Kudüs
Evet, Yavuz doğuya sefer etti, Türk ve Müslüman devletlerle savaştı. Ancak Anadolu’da ve İslam dünyasında öyle bir düzen inşa etti ki, bugün o büyük dâhinin kurduğu Mekke, Medine ve Kudüs
Kutuz, dedesi Alaaddin Muhammed’i kahrından öldüren ve amcası Celaleddin’i diyar diyar gezdiren Cengiz Han’ın torunu Hülagu Han’ın ordularını yok etmişti. Yani Sind nehrinde Moğol katliamından Hazreti Musa misali kurtulan küçük
Moğol felaketinin en büyük nedeni Allah’ın, “Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun” emrine karşılık, içimizde şerre ve şerri çağıranların da bulunmasıdır. “Nihayet Ye’cüc ve
Selahaddin, III. Haçlı Seferini durdurmayı sadece orduları ve kılıcıyla değil, adalet, tevazu ve ihlasıyla başardı. Kudüs’te ve Akka’da düşmana fazla merhamet göstermekle eleştirildiğinde gülümser ve “Af konusunda hata yapmak, haklı
Türkiye’nin darbeler tarihine baktığımızda öncelikle şu hakikati tespit etmek gerekir: Bu ülkede dış desteksiz darbe olmaz. Yine bu hususta kabaca üç temel darbe tipi ile karşılaşırız: Konvansiyonel darbeler, müdahaleci darbeler
Selahaddin Kudüs’ün anahtarının İslam birliğinde olduğunu görmüştü. Birlik için de, yüzyıllardan bugüne Ortadoğu’da değişmez bir hakikat olarak şu dört şehrin birleşmesi gerekiyordu: Kahire, Musul, Şam, Halep. Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ü fethettiği
Ayasofya insanlığın ortak malı veya bazı kesimlerin ortak sembolü değil, Osmanlının bakiyesi, fethin hediyesi, Fatih Sultan Mehmed’in vakfiyesi bir camidir. Bir vakıf olarak da Türkiye topraklarındadır, bize emanettir ve Allah’ın
Menderes’i neden astılar?” sorusunun cevabı darbecilerin narsist ve psikopat kişiliklerinde gizli. Türkiye’nin maşeri vicdanı Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın idam edilmesini hiçbir zaman kabullenmedi. Zaten darbeciler, 9 ay 27 gün süren
Hâkimiyet sarhoşluğuyla birbirini kırmaya başlayan İslam dünyasında gerçek anlamda bir lider yoktu. Alparslan, Melik Şah veya bir asır sonraki Selahaddin olsaydı, Kudüs düşer miydi? İslam devletlerinin Anadolu ve
Ebu’l-Feth Muhammed Alparslan bin Davud Gazi, Malazgirt’te sadece Romen Diyojen ve Bizans ordusu ile mi savaştı? Yoksa aklının yarısı, arkasında onu vurmak için fırsat kollayan öz kardeşinde miydi? İşte böyledir